17 AÄŸustos tekrarlanmasın…

deprem

Bir memlekette bilimin önüne siyaset, insan hayatının üstüne çıkarlar çıkmışsa o memleketin insanının işi çok zordur. Neden mi?

AÅŸağıda 17 AÄŸustos depremini yaÅŸayan bir gazetecinin yazısı var. YaÅŸamak ÅŸart deÄŸil nasıl milllet olarak yasa boÄŸulmuÅŸtuk hatırlarsınız. Åzimdi de Ä°stanbul depremi konuÅŸuluyor. Söylenti deÄŸil, iÅŸi bu olan bir bilim adamı televizyonlardan yalvarıyor. “Önlem alınsın, defalarca valiliÄŸe gittik, belediye baÅŸkanına gittik hala bir hareket yok” diyor.

UNUTMADIK…
UNUTTURMAYACAÄzIZ…

17 Ağustos gecesi herşey 45 saniyeye sığdı.

Zamanın durduğu, saatlerin akrep ve yelkovanlarının donduğu 45 saniye geride kaldığında, gecenin karanlığı yüzyılın felaketinin silüetlerini taşıyordu.

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yaşanan acının ve depremin yıkıcı gücünün akılalmaz boyutları ortaya çıktı. Deprem bölgesine ilk koşanlar, yaşananlara tanıklık edenler ise gazeteciler oldu. Objektifler, kameralar enkazları taradı, anaların, çocukların gözyaşlarını tüm dünyaya aktardı, yardımların dağıtımında yaşanan aksaklıkları ortaya çıkardı.

Kimi kez fotoğraf çekerken ağlasalar, objektiflerinin netini yapmaya çalışırken hıçkırıklara boğulsalar da gazeteciler üzerlerine düşen görevi yerine getirmek için haftalarca deprem bölgelerinden ayrılmadılar.

O günlerin fotoÄŸraf karelerine sığmayan acıları bundan sonrası için birer ibret belgesi olarak önümüzde duruyor. Depremde yitirdiÄŸimiz canların, sönen ocakların sadece alın yazısı olmadığını biliyoruz. Ä°lgisizliÄŸin, başıboÅŸluÄŸun faturasını o 45 saniyenin sonunda Türk halkının ödediÄŸini unutmayacağız. Ve unutturmayacağız…

17 AÄŸustos ve 12 Kasım depremlerinde yaÅŸamlarını yitirenlerin anısı önünde saygıyla eÄŸiliyoruz…

Unutulmaması için bu konu ile ilgili resim galerisini görmenizi tavsiye ediyoruz.

Miniklere minicik piyano…

Çcocuklar büyüdükçe eğitimleri ön plana çıkmaya başlar. Yok yabancı dil, matematik liste uzar gider. Arada müzk eğitimi isteyen aileler de vardır elbet. Bir enstruman çalabilmek çok büyük bir olaydır.

Bakın Casio firması çocuklar için her yere taşıyabilecekleri bir piyano, ya da org yapmış. O iyi tasarlanmış ki bir metal kutudaki gazlı bir içecek gibi duruyor.

piano

Ama çok şık bir bile hareketi ile anında piyanoya dönüşüyor.

İLginizi çektiyse üretici firmaya buradan ulaşabilirsiniz.

Criss Angel gibi uçun…

Öncelikle Criss Angel’i tanımayanlar için hemen aÅŸağıdaki videoyu gösterelim.

Gördüğünüz gibi adam cidden uçuyor. Elbette göz aldanması ama çok gerçekçi değil mi?

Normalde sihirbazlar özel sahnelerde, özel ışıklandırmalar altında yaparlar gösterilerini. Çünkü hileleri biraz da o ışıklandırmaya baÄŸlıdır. Criss Angel ise tam tersi halkın arasında yapıyor gösterilerini. Neyse ÅŸimdi bu uçma olayının nasıl yapıldığına bakalım…

Ha ÅŸimdi derseniz ki üstteki videoda epey yükseliyor bu adam. O kadarını biz de anlayamadık. Hatta aÅŸağıdaki videoda bir binadan baÅŸkasına nasıl uçtuÄŸunu anlamak mümkün deÄŸil gibi. Ãœstelik sihirbazın tek numarası bu deÄŸil. Ä°nsanları kesmeler, camın içinden geçmeler…

Ejderhalı sırt çantası…

Eskiden karikatürlerde sıkça kullanılan bir klişe vardı.

“Dikkat arkanda ayı var…”

Bununla baÅŸlayıp giden bir sürü karikatür gördük. Bir meraklı bunun benzeri bir sırt çantası üretmiÅŸ. Dikkat arkanda ejderha var ÅŸeklinde…

Deriden üretilmiş, dolayısı ile çok gerçekçi olmuş. Üzerinde çok fazla çalışıldığı belli.

ejder

ejder

Devamını Oku

Kum saati gece lambası…

Bu da ne ya, ilk gördüğümde ben de aynı şeyi sölyemiştim. Kum saati ve gece lambası.

Aslında güzel bir fikir, gece karanlıkta korkuyorsunuz, ama siz uyuduktan sonra da lamba boşa yansın istemiyorsunuz. İşte burada bu buluş imdadınıza yetişiyor. Çeviriyorsunuz kum saatini, lamba yanıyor. Ne zaman  kumlar bitiyor, o zaman lamba sönüyor.

kum saati

Yeniden yakmak için ters çevirmeniz yeterli…

İlginizi çektiyse buradan tasarımcısına ulaşabilirsiniz.